İlk Sorular

Web sitesini açalı bugün beş gün oldu. Aklımda yazacak birçok şey var: Deneyimler, sanat üzerine düşünceler, araştırmalar, belki proje fikirleri. Hepsini yapmak için sabırsızlanıyorum. İlk bir kaç gün içinde siteyi yakın dostlarım ve meslektaşlarımla paylaşmaya başladım. Gelen sorular, yorumlar ve öneriler doğrultusunda düzenlemeler yapıyorum.

İçlerinde benim için en önemlisi “Sanki halka bitiyor da sen yeni bir şeye başlıyorsun” gibi bir algıya kapılan dostumun yorumu oldu. Hayır, halka sanat projesi bitmiyor. Ben bitmesini istemediğim sürece bitmesini gerektirecek bir zorunluluk yok, çünkü kendimizden ve ekibimizden başka bağlı olduğu hiç bir kurum ya da dış güç yok. Bir inisiyatif yapısı olduğu için böyle hareketli ve bağımsız olduğunu düşünüyorum. Mekansal anlamda ve halka’yı büyüten insan topluluğu anlamında bağımsız ve hareketli bir yapı.  

Kafamdaki fikirsel varlığının ardından, üç arkadaş bir çatı altına girerek fiziksel olarak başlatmıştık. Üniversiteden öğrencilerim olan iki asistanımız vardı. Altı ay sonra iki yürütücü kaldık, asistanlarımızın sayısı dörde çıktı. Sonraki yıllarda direktörler değişti, hayatlar değişti, bağlılıklar, öncelikler ve dolayısıyla varlıklar değişti. Benim kafamda halka’nın yapısı da 2016’dan itibaren bugünkü halini almaya başladı. Stratejik planlama, eğitim ve süpervizyondan sorumlu bir direktör yani ben, mekansal yönetimi sağlayan tam zamanlı bir koordinatör, ikimize katılıp halka’ya farklı alanlarda emek verip karakter katan ekip arkadaşlarımız ve ön planda görülmemekle birlikte maddi, manevi ve düşünsel olarak benimle birlikte halka’yı büyüten ve bana onu yaşatma gücü veren Doğu ile beraber halka sanat projesi’ni sadece yaşatmadık, olgunlaştırdık da.

Bu süre zarfında üç mekan değiştirdik. Yine olsa yine değiştirebiliriz çünkü deneyimleyerek anladım ki kişinin kafasının içindekiler ve niyeti dışında bir işi gerçekleştirmenin karşısında bir engel yok. Maddiyat da buna dahil. Biçim değişir, ölçek değişir, çap değişir. Onların tek tipi yok. Zaten hayatın kendisi dinamik, bir şeye, bir duruşa körü körüne saplanmamak gerekiyor, yenilenmeye açık olmanın insanı özgürleştirdiğine ve yaratıcılığı artırdığına inanıyorum.

O yüzden not olarak düşeyim Art Halicarnassus halka’ya karşı ya da yerine değil. Bodrum’daki üretime ve ihtimallere bir alan açmak, bir isim koymak, kayıt düşmek ve böylece “resmi”leştirmek için bir girişim. Ayın büyük bölümünü Bodrum’da yaşadığım için aslında kültürel yaşamdaki her türlü çalışmamı ve halka sanat projesi’nde üzerime düşen sorumlulukları Art Halicarnassus’daki ofisimden yürütüyorum. Doğu, yapıtlarını, proje fikirlerini Art Halicarnassus’taki atölyelerinde üretiyor. Biz ne fikir üretiyor, hangi eyleme geçiyorsak bunların nüvesi ve gelişim merkezi Art Halicarnassus. İnanıyorum, güzel günler bizi bekliyor.

İpek Çankaya, 10.06.2019, Bodrum

20190618_130747.jpg
ipek cankaya